Birden fazla faktörden etkilenen yeme davranışımızı psikolojik açıdan ele aldığımızda, günlük hayatta çeşitli olaylar sonucu sıkça maruz kaldığımız stres, gerginlik, can sıkıntısı, mutluluk, sevinç, heyecan gibi duygularımızla yakından ilişkili olduğu görürüz. Ve biliriz ki yeme tutumumuz/davranışlarımız pek çok faktörden etkilenir ve değişir. Son yıllarda sağlıklı yeme tutum ve davranışlarının kazanılmasında özellikle sezgisel yeme ve yeme farkındalığı yetisinin gelişmişliğinin önemi vurgulanarak, bu becerinin bir müdahale tekniği olarak kullanılmasındaki rolüne yer verildiğini görüyoruz. Bu yazımızda hayatımızın merkezinde yer olan yeme tutumumuzdaki değişiklikler için oldukça büyük önem taşıyan Sezgisel Beslenmeyi etraflıca konuşmak istedik!
yeme tutumu ve davranışını neler etkiler?
Yeme tutum ve davranışları, genetik, çevre, hormonlar, bireyin o anki duygusal durumu, sosyo-demografik özellikler, geçmiş deneyimler, kültürel ve dini inanışlar, medya, beden algısı, iştah vb. pek çok faktörden etkilenir.
sezgisel beslenme ile yeme tutumumuz arasında nasıl bir ilişki var?
Sağlıklı yeme tutumu ve davranışlarının kazanılmasında sezgisel beslenme ve yeme farkındalığının gelişmişliğine çok sık vurgu yapıldığını görüyoruz, hatta bu becerinin özellikle ağırlık yönetimi ve yeme davranışı bozukluklarının tedavisinde müdahale tekniği olarak kullanılması, geleneksel enerji kısıtlı diyet tedavisinin bir alternatifi olması gündeme getiriliyor. İkili arasındaki ilişkiyi ise yeme tutumunun olumlu ve sağlıklı yönde değiştirilmesinde sezgisel beslenmenin rolüne yer verildiğini söyleyerek açıklayabiliriz.
sezgisel beslenme nedir?
Sezgisel beslenme bildiğimiz ve alıştığımız geleneksel diyet yaklaşımlarından çok farklı; fizyolojik olarak hissettiğimiz açlık ve tokluk sinyallerine göre yemeyi vurgulayan bir diyet davranışı. Bireyin, vücudunun doğal olarak verdiği fiziksel açlık, tokluk ve doyum sinyallerini dinleyerek ve bu sinyallere uyum sağlayarak yemek yeme biçimi olarak tanımlanıyor. Temel ilkesi ise “vücut bilgeliği” kazanmak. Bireyin fizyolojik olarak açlığını doyurması, yeterli miktarda besin alımını sağladıktan sonra aşırı doygunluk oluşmadan yemeyi bırakabilmesine dayanan bir vücut bilgeliği kazanması olarak gündemimizde.
Sezgisel beslenmenin temelinde, bireyin herhangi bir kronik hastalığı olmadığı sürece (diyabet, besin alerjileri…) içgüdüsel olarak dengeli beslenmeyi sağlayan seçimleri yapması ve bu nedenle besin tüketim çeşitliliği ile ilgili herhangi bir kısıtlamanın olmaması; ne zaman ve ne kadar yemesi gerektiğini bilmesi, duygusal nedenler yerine fiziksel nedenlere dayalı yemek yemesi yatar.
sezgisel beslenme ile vücut ağırlığı ilişkisi?
Sezgisel beslenmenin, vücudun açlığına odaklanan, hangi besinin ne miktarlarda tüketileceğine dair ipucu veren alternatif bir yaklaşım olduğundan bahsettik, işte tamda bu nedenle vücut ağırlığı ve beden kütle indeksi (BKİ) ile ters ilişkili olduğu bildirilen çalışmalara rastlıyoruz. Bu çalışmalarda, yeme davranışını düzenlemek için iç açlığa ve doygunluk ipuçlarına daha fazla odaklandığımız sezgisel beslenme davranışının; tabak ve porsiyon boyutuna etkisi araştırıldığında, daha yüksek sezgisel beslenme seviyelerinin daha az besin tüketimi ile ilişkili olduğu tespit edilmiş.
sezgisel beslenmeye nasıl başlayalım?
Öncelikle kısıtlı diyet, düşük kalori diyet gibi sağlıksız, hızlı vücut ağırlığı kaybedeceğiniz ve sağlıklı beslenme kalıplarının dışarısında kalan diyet zihniyetinden uzaklaşılması gerekiyor. Duygusal yeme örüntünüzü, fiziksel yeme örüntüsüne doğru kaydırmalı, acıktığınızda yemek yiyerek, tok hissettiğinizde yemek yemeyi bırakmalısınız. Yemek seçimlerinizi sizi tatmin eden besinlerden yana kullanmalısınız. Ve tabi ki en önemlisi kendinizi, bedeninizi sevmeli, size keyif veren bir hayata yönelmelisiniz; vücut ağırlığı artışını ve oluşabilecek herhangi bir sağlık sorununu önlemek amacıyla beslenme eğitimi almalısınız. Özellikle obez veya tıkınırcasına yeme bozukluğu olan bir bireyseniz muhakkak bir diyetisyen ve psikolog takibinde olmanızı öneririz. Bunların hepsinin yanı sıra tabi ki Sezgisel Beslenme ile ilgili daha geniş örneklem ve daha çeşitli çalışmalara ihtiyacımız olduğunu da söylemeliyiz.
Comments